Mi-sil, beraberindekilere Bi-dam'ın oğlu olduğunu açıklar. Bi-dam ise Duk Man'a Mi-sil ile aralarında hiçbir ilişki olmadığını söyler. Prenses, Bi-dam'ın kendisine yalan söylediğini anlamıştır.
Prenses Duk Man, Mi-sil ile anlaşabilmek için onunla görüşme ayarlamak ister. Bu iş için Bi-dam'a görev verir. Mi-sil ile Prenses Duk Man bir araya gelirler. Fakat Mi-sil, Duk Man'a katılmak istemediğini açıklar. Bi-dam, Mi-sil ile özel olarak görüşerek kabul etmesini söylese de Mi-sil kararından vazgeçmeyecektir.
Daeya kalesi ırmaklarındaki suyun kesildiği ve suların zehirlendiği söylentisi ile Duk Man, kalede olumsuz bir hava yaratmayı başarır. Mi-sil'e yardımcı olmak isteyen sınırdaki bir kale komutanı yola çıkmıştır. Mi-sil onun geri dönmesini isteyecektir. Prenses Duk Man kaleye saldırmak için ordularını hazırlamıştır.
Yanındakiler, neden orduyu geri gönderdiğini sorar. Mi-sil, artık tüm bu olanlara bir son vermek istediğini açıklar. Sokam kalesindeki muhafızların geri döndüğünü öğrenen Duk Man ve Bi-dam, onun kendini öldürmüş olabileceğini düşünürler. Bi-dam oraya gittiğinde kalede beyaz bayraklar dalgalanmaya başlar.
Duk Man yola çıktığında kale kapısını Seol-won açar ve prensese bağlılıklarını bildirir. Mi-sil'in kendisiyle görüşmek istediğini söyler. Bi-dam ondan önce gitmiştir. Duk Man oraya ulaştığında Mi-sil son nefesini verir.
Konu: 50. Bölüm 
C.tesi Şub. 27, 2010 7:56 am